İlan

Türkiye'de Kamu Diplomasisi

 


   Türkiye’nin Avrupa parlamentosu, STK’lar, genel kamuoyu, öğrenci ve gençlerin değişim programları, AB ülkelerindeki üniversiteler, ülkemize Avrupa'dan gelenler, düşünce kuruluşları, basın, TV, sinema kitlelerini etkilemekte hedef önceliğini seçmesi gerekmektedir. Bu süreç içerisinde vereceğimiz mesajlarda önemlidir. Türkiye’nin; kültürler arası köprü olma niteliği, Avrupa sistemi içerisinde yer alması, jeopolitik konumu gereği orta Asya ve Avrupa'da bulunması, Avrupa güvenliğine katkısı, dış politika rolü ve ağırlığı, medeniyetler ittifakındaki rolünün iyice anlatılması gerekilmektedir. Türkiye için ise; Avrupa birliğinin yapı ve değerler olarak önemli olduğunu Türkiye için Avrupa Birliği üyeliğinin bir çağdaşlaşma projesi olduğunu, çeşitli yanlış algılamaların giderilmesi için mesajlar ve katılım sürecinin ve üyeliğinin günlük hayata ve çeşitli kesimlere yarar sağladığını etkili iletişim teknikleri ile hedef kitleye doğru şekilde anlatması gerekmektedir. Türkiye'de yumuşak güç uygulandığı taktirde yabancı yatırımcılar teşvik edilmeli ve aynı zamanda içinde bulunmuş olduğu ekonomik sıkıntıları belirli bir noktada refah düzeyine çıkartmayı hedef almalıdır.

   Türkiye Cumhuriyeti'nde kamu diplomasisinin değeri anlaşıldığı taktirde, eski Türkiye algısının ortadan kaldırılması ve bunun için çalışmalar başlatılması gerekmektedir. Bu algının oluşmasındaki eksikliklerin tespit edilmesiyle yeni yöntem ve tekniklerle bu sürecin olumlu yöne kayması ve geçmiş paradigmaların kopması açısından en önemli yolun kamu diplomasisi olduğu vurgulanmalıdır. Bilgi ve istihbarat, halkla ilişkiler, küreselleşme, müzakere ve temsil etmenin önemli hale geldiği dünyada Türkiye’nin de bu sürecin dışında kalmaması gerekmektedir. Kamu diplomasisi yoluyla, dış politikamızın iyice yerine oturacağını, geleneksel ve statükocu algılamaların yerini yenileşme, demokratikleşme ve küresel tekniklerin oluşmasına katkı sağlanması için yeni bir döneme girilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti için kamu diplomasisi açısından en çok dikkat edilmesi gereken husus sahip olunan yada arkası doldurulabilenin ötesinde bir güç sahibi hükümet profili çizebilmektir. Türk siyasal hayatının geçmiş yıllarına baktığımız zaman darbeler dönemi, ekonomik krizler ve kriz yönetimlerini yeteri kadar iyi yönetemememiz maalesef iyi bir profil çizmemize engel olmaktadır. Böyle bir durum, daha önce gereksiz yere düşmanlar yada muhalifler edinmenize, daha sonra kabiliyet dengesizliği fark edildiğinde inandırıcılık sorunlarına yol açabilir.

   Geçmiş yıllara baktığımız zaman kendi iç siyasetimizde bile dış politikaya bağımlılığımızın söz konusu olduğu görülmektedir. Velhasıl Türkiye karar alıcıları bugün kendilerini en azından söylemleri seviyesinde o kadar da ABD tarafından sınırlanmış olarak görmüyorlar. Değişen dünya dengeleri, ABD’yi büyük güç olarak tanımlasa da tek başına yeni dünya düzenini kurup ayakta tutabilecek kabiliyet ve faktörlerinin olmadığı görülmektedir.  Nitekim Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'yle yapmış oldukları tatbikatlar veya siyasi politikada birbirlerine gösterdikleri destekler her ne kadar muhalif devletleri rahatsız etmiş olsa da uluslararası politikada Türkiye ve Azerbaycan devletlerinin ittifakı bir çok siyasi alanda dikkat çekmekte ve ittifak devletlerce desteklenmektedir. Ülkeyi ve insanlarını, dünya medeniyetinin bir parçası haline getirmeye ya da bir parçası olarak tutmaya yarayacak, tehditkar olmayan, fakat kendini koruma kabiliyetinden kimsenin şüphe etmediği bir konuma ancak bu tercihle taşımak mümkündür.

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar