Oligarşinin Tunç Yasası

 

   

  Oligarşinin tunç kanunu, açık bir biçimde modern büyük ölçekli örgütlerin kaçınılmaz olarak oligarşik özellik gösterdiklerini ifade eder. bu oligarşik düzen, yöneten ve yönetilenlerin idealleri ve niyetleri ile uyumlu olmasa bile durum kaçınılmaz olarak bu şekilde gelişir. Robert Michels, bu görüşünü kanıtlamak için, diğer partilere göre daha demokratik örgütlendiği farz edilen Alman sosyalist partisinin içyapısını incelemiştir. Michels, sistemin oligarşik olduğunu ve demokrasinin sadece resmi uygulamalarda ve kanunlarda ortaya çıkan bir dış görünüş olduğunu ortaya koymuştur. Robert Michels, bu gözlemlerini genelleştirerek bütün büyük örgütlerin içsel demokrasi ihtimalini ortadan kaldıracak bir bürokratik yapı geliştirme eğiliminde olduğu sonucuna varmıştır. Michels bu teorisi ile elitist bir yapının varlığını vurgulamış ve elitizmin demokrasi önünde bir engel olduğunu çok iyi dillendirmiştir. Robert Michels oligarşinin tunç kanununda, demokratik yapılı organizasyonlarda zamanla aşırı bürokratikleşme eğiliminin görüldüğünden söz etmektedir. örgütler büyüdükçe ve faaliyetleri karmaşıklaştıkça bürokratik bir özellik kazanmaktadırlar.

  Türk iktidarları servet ve prestij bakımından toplumdaki en varlıklı bireylerden oluşmaktadır. Onlar bir toplumun ve ulusun kaderini belirlemektedirler. Karşılarındaki muhalifler ne kadar etkin olursa olsunlar, bütün bunları bertaraf edip oyunu kendi kurallarına göre oynama güçlerine bile sahiptirler.Nitekim Türkiye cumhuriyetinde süre gelen en yaygın oligarşi, Bürokratik oligarşidir. Bürokrasinin Türk siyasal hayatı içerisinde kendisini muhafazakar bir boyuta getirmesi, iktidarların gelip geçici olması neticesinde bile bürokrasinin yıllarca devam eden sürekliliği buna bir örnektir.