Kadınların sosyal statüsünün değişiklik göstermesine sebep olan bir çok etken bulunmaktadır. Bunlar; kültürel, dini veya siyasi sebeplere bağlı olabilir. Türk'lerin İslamiyet'i kabul etmesiyle ve Arap kültürünün Türk toplumlarında yaygınlaşmasıyla beraber kadının sosyal statüsünde belli değişikliklere sebep olmuştur. İslamiyet öncesi Türk toplumlarında kadın, politik veya siyasi karar mercii durumunda veyahut ordu yönetiminde çok büyük etkileri vardır. Eski Türklerde kadın ata biner, savaşır ve kılıç kuşanırdı. Nitekim dünyada ordunun başında sefere çıkarak zafer kazanan kadın komutan / hükümdar bir Türk kadını olan Tomris Hatundur. Söz konusu kadın / erkek eşitliğinde bile Türk han'ının yanında her zaman hatun otururdu. Nitekim rivayete göre Cengiz Han Türk halkına eşini göstererek ''Ben sizin Han'ınızım, bu da benim han'ım.'' diyerek kadını kendisinden bile üstün tutmuş ve Hatunu kendisine vekil bilmiştir.
Bu konuyla ilgili İslamiyet öncesi Türklerde kadın yüce ve kutsal sayıldığı için devletin başındaki kişi hatunu yanından ayırmaz, yabancı devletlerin elçilerinin kabulünde Katun da Hakan'la yan yana olurdu gerekirse kurultay toplantılarında bile söz hakkı verirdi. Tören ve şölenlerde kadın, Hakan'ın solunda oturur, siyasi ve idari konumlardaki görüşlerini açıklardı. Hatta Büyük Hun imparatoru adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Mete Han'ın Katunu imzalamıştır. Türk'ler destanlarında da kadınlara çok büyük yer vermiştir. Nitekim en çok bilinen destanlardan Ergenekon destanında Türk'lerin bağımsızlığını kazanmasına sebep olan, Türklere yol gösteren dişi kurt (Asena) dır. Başka bir destan olan Yaradılış Destan'ında ise Tanrı, insanları ve dünyayı yaratmak için fikir ve ilham veren Ak Ana adında bir kadındır. Bu bağlamda Türklerin dini inanışlarında bile kadının rolü olduğunu görmekteyiz.
0 Yorumlar