İlan

Her yasal durum veya işlem meşru sayılır mı?



   Yasallık ve meşruluk siyaset sosyolojisinin bir çok kavramı gibi birbirinden farklı anlamlar taşıyan iki kavramdır. Nitekim Türkiye'de meşru sözcüğünün kökenine bakarak incelediğimizde Arapça'da şer'den türemiş ve kanuna uygun anlamı taşıdığını görmekteyiz. Bu nedenle genel olarak meşruluğu kanuna uygunluk yani yasallık anlamında kullananlar bulunuyor ve yasallık ile meşruluk arasındaki anlam farkı gözetilmiyor.

 Örnek vermek gerekirse Türkiye Cumhuriyeti bunun en bilindiklerinden bir tanesidir. 1983 askeri darbeden sonra üç parti kurulmuştur bunlardan iki tanesi Kenan Evren'in kontrolünde diğeri ise Turgut Özal'ın Anavatan Partisidir. Anavatan Partisi seçimlerde %30'un üzerinde oyla tek başına iktidar olmuş, aynı zamanda bu oyla meclisin %60'ını yönetmeye başlamıştır. Bu oy durumuyla Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasının meşruluğu ve hukuki geçerliliği ana muhalefet partilerince uzun süren tartışmaları beraberinde getirmiştir. Daha sonrasında 1987-1989 seçimlerinde %21.75 oy alması ve Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığı süresinin dolması, akabinde yapılan meclisteki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve aynı zamanda Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olması durumu bakıldığı zaman yasallık noktasında hiç bir sıkıntılı süreç görülmemektedir. Fakat öte yandan tartışılan konulardan birisi  Turgut Özal'ın %36 oyla meclisi kontrol etmesi, velhasıl son yerel seçimlerde (1989) %21 oy alarak Türk seçmeninin her 10 seçmeninden sadece 2'sinin desteklediği bir ismin mecliste çoğunlukta olmasından dolayı Cumhurbaşkanı seçilmesi, demokrasiye ya da meşruluk çerçevesine uymadığı tartışma konusu yaratmaktadır. Bu noktada devlet yönetiminin meşruluğunun sadece yasallık çerçevesiyle ele almamız doğru değildir. Meşruluk tartışması çok kapsamlı bir husustur. Günümüzde de çokça tartışılmayı sürdüren özellikle %10 barajı hususunda yasal mı yoksa meşru mu sorularını devam ettirmektedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar